2023 yılında yaşanan büyük depremler, birçok insanın hayatını köklü biçimde etkiledi. Bu felaketler, yalnızca binaları değil, insanları da derinden yaraladı. 58 yaşındaki Zehra Yılmaz, depremin ardından yaşadığı zorluklara rağmen pes etmedi. Evinin bir kısmını kaybeden Yılmaz, el emeğiyle yaptığı çantalarla hayatına yeniden yön vermeye çalışıyor. Onun hikayesi, hem günlük yaşamın sıradan bir parçası hem de umudun ne kadar güçlü olabileceğini gösteren bir örnek.
Zehra Yılmaz, depremden sonra kurduğu mini atölyede, el yapımı çantalar üreterek geçimini sağlıyor. Yaklaşık 10 yıldır dikiş ve tasarım alanında kendini geliştirdiğini ifade eden Yılmaz, bu süreçte birçok kadın girişimcisinden de ilham aldığını belirtiyor. Çantalarının tamamı, geri dönüştürülmüş kumaşlardan ve malzemelerden üretiliyor. Bu durum, hem doğaya zarar vermemek hem de daha uygun fiyatlarla kaliteli ürünler sunmak adına büyük bir avantaj sunuyor.
Zehra, özellikle yerel kadınların desteğiyle bu işi büyütmeye ve daha fazla üretim yapmaya karar verdi. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilmeleri adına el birliğiyle çalıştıklarını söyleyen Yılmaz, “Her çanta, sadece bir ürün değil; tarihimiz, kültürümüz ve dayanışmamızın bir sembolü,” diyor. Zamanla büyüyen taleplerine yanıt verebilmek için küçük bir ekiple çalışan Yılmaz, başka kadınlara da iş imkanı sağlamanın mutluluğunu yaşıyor.
Zehra Yılmaz’ın çantaları, hem özgün tasarımlarıyla dikkat çekiyor hem de başkalarına ilham veriyor. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, sadece satış amaçlı değil, aynı zamanda bu kadınların yaşadıkları zorlukları anlatma adına da önemli bir platform oluşturuyor. Yılmaz, yaptığı çantaların her birinin ayrı bir hikayesi olduğunu belirtiyor. “Çanta yaparken, kendi hikayemi ve başkalarının hikayelerini de düşünüyorum. Her bir dikiş, umut ve güçle dolu,” diyor.
Ürettiklerini satmak için katıldığı yerel pazarlar ve fuarlar, kısa sürede yeni bir müşteri kitlesi oluşmasını sağladı. Müşterileriyle olan etkileşim, Yılmaz için ilham verici bir deneyim. Deprem sonrasında bir araya gelen insanların dayanışması, toplumun ruhunu ve gücünü yeniden inşa ediyor. Her satış, ona sadece maddi bir kazanç sağlamıyor; aynı zamanda başkalarına umut verme hissini de getiriyor.
Zehra Yılmaz, çalışmaları ile sadece kendi yaşamını dönüştürmekle kalmıyor, aynı zamanda çevresindeki birçok kadına da ilham veriyor. Başkalarının yaşamlarını görünür kılmak adına sosyal projeler geliştirmek isteyen Yılmaz, bu süreçte toplumun ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşım benimsemeye özen gösteriyor. Zamanla, yerel derneklerle iş birliği yaparak, atölyesinde daha fazla kadına eğitim verme hedefi taşıyor.
İlerleyen dönemlerde, Yılmaz’ın hedefleri arasında kendi markasını kurmak ve çevrimiçi platformlarda da satış yapabilmek var. Özellikle de sosyal medyanın gücünden yararlanarak, el yapımı ürünlerini dünyaya tanıtmak istiyor. "Bu çantalar sadece birer aksesuar değil, aynı zamanda güçlü kadınların bir araya geldiğinin ve birlikte mücadele ettiğinin bir göstergesi,” diyen Yılmaz, yaptığı işten aldığı tatmini kelimeleriyle ifade edebiliyor.
58 yaşında yeni bir başlangıç yaparak, hayatına anlam katmayı başaran Zehra Yılmaz, yaptığı çantalarla hem kendine hem de çevresine umut ışığı olmaya devam ediyor. Hedefleri büyük; ama ona göre hiçbiri imkansız değil. Hemen hemen her gün yeni bir şey öğreniyor ve bu öğrenme süreci, onun için bir yaşam biçimi haline gelmiş durumda. “Hayatta kalmak için değil; yaşamak için çalışıyorum,” diyen Yılmaz, azmiyle birçok kişiye örnek olmaya devam ediyor. Bu tür hikayeler, dayanışmanın ve insanın ne denli güçlü bir varlık olduğunun bir hatırlatıcısı.