İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki insani durumu ele alarak "Kimse açlıktan ölmüyor" açıklamasıyla dikkatleri üzerine çekti. Ancak bu ifadeler, bölgedeki gerçekler ve tanıkların aktardıklarıyla çelişiyor. Türkiye'nin önemli medya kuruluşlarından Habertoptan, bu konuyu mercek altına alarak Gazze'deki durumu ve Netanyahu'nun açıklamalarının arka planını araştırdı.
Gazze'de yaşanan insani kriz, Birleşmiş Milletler ve çeşitli uluslararası insani yardım kuruluşları tarafından sürekli gündeme getirilmekte. Son verilere göre, Gazze halkının %80'inin insani yardıma muhtaç olduğu belirtiliyor. Bu durum, bölgedeki gıda güvenliği sorununun boyutunu gözler önüne seriyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, Gazze'nin genel nüfusunun %40’ı işsizlikle mücadele etmekte ve bu rakam gençler arasında %60'a kadar çıkmakta. Bu denli yüksek işsizlik oranı, ailelerin temel gıda maddelerine ulaşmasını zorlaştırıyor.
Gazze'de yiyecek fiyatları da son yıllarda hızla artmaktadır. Örneğin, temel gıda maddelerinin fiyatları birkaç katına çıkmış durumda. Bir lojistik uzmanına göre, bu durum sadece insani yardımların yetersiz olmasından değil, aynı zamanda İsrail'in uyguladığı ablakanın ağırlaştırılmasından kaynaklanıyor. Gazze'deki köklü gıda krizinin etkileri, çocuklardan yaşlılara kadar her kesimi huzursuz ediyor. UNICEF'e göre, 2023 itibarıyla Gazze'deki çocukların %50'sinden fazlası yetersiz beslenme riski altında bulunuyor.
Netanyahu'nun açıklamalarının ardından, bölgedeki tanıkların ifadeleri, iddiaların doğruluğunu sorgulamamıza olanak tanıyor. Gazze'de yaşayan bir anne, "Çocuklarımın yeterince yiyecek bulamaması beni her gün uykusuz bırakıyor. Marketlerde bulduğumuz gıda maddeleri ise ya çok pahalı ya da hiç bulunmuyor" diyerek durumu özetliyor. Bir diğer tanık ise, "Abluka nedeniyle yardımlar yeterince dağıtılamıyor. Burada açlıktan ölmek, doğal bir gerçek. Korkuyoruz ama ne yapacağımızı bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
Ayrıca, bölgedeki yerel örgütler de insani durumu sürekli olarak rapor ediyor. Bu raporlar, Netanyahu'nun savlarının aksine, gerçeklerin çok daha karmaşık ve trajik olduğunu gözler önüne seriyor. Bir yardım kuruluşu gönüllüsü, "Burada gördüğümüz manzaralar, gerçekten tüyler ürpertici. İnsanlar sürekli bir şeyler yemek için savaşıyorlar" dedi.
Özetle, Netanyahu'nun "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" şeklindeki ifadeleri, birçok kişi ve organizasyon tarafından eleştiriliyor. Bölgedeki insani krizin boyutları, sadece siyasi söylemlerle ele alınabilecek kadar basit değil. Gerçekler, yaşam mücadelesi veren Gazze halkının sesleriyle daha da yankılanıyor. Uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmaması ve acil önlemler alması bekleniyor.
Sonuç olarak, Netanyahu'nun yaşanan krizi küçümseme çabası, Gazze'deki insanların gerçek yaşam koşullarını görmezden gelmek anlamına geliyor. İnsani bir kriz meydana gelirken, dünyanın sesi olmanın önemi bir kat daha artmaktadır. Hem dünya hem de Türkiye, Gazze'deki durumu daha fazla göz ardı etmemeli ve bu konuda somut adımlar atmalıdır.