Muğla'da yaşanan korkunç bir dolandırıcılık hikayesi, sosyal medyanın tehlikelerini bir kez daha gözler önüne serdi. Farklı bir yaşam hayaliyle hareket eden 45 yaşındaki kadın, internet üzerinden tanıştığı kişinin evlilik vaadlerine kanarak 2,5 milyon lirasını kaptırdı. Bu olay, dolandırıcıların kurbanlarını nasıl manipüle ettiklerini ve kurbanların bu durumdan nasıl etkilenebileceğini gösteriyor.
Dijital çağın en büyük sorunlarından biri olan dolandırıcılık, sosyal medya platformları aracılığıyla giderek artış gösteriyor. Canlı ve dikkat çekici bir profil oluşturarak birçok insanın güvenini kazanabilen dolandırıcılar, kurbanlarını görünüşte masum niyetlerle avlayabiliyorlar. Muğla'da yaşanan bu olay, benzer durumların yaşanabileceğinin somut bir örneği. Kadın, sosyal medya üzerinden tanıştığı Türk asıllı bir Amerikalıyla kısa sürede bir bağ kurdu. Başlarda masum bir arkadaşlık olarak başlayan ilişki, zamanla aşk ve evlilik vaadiyle şekillendi. Bu tür dolandırıcılıklarda en sık rastlanılan özelliklerden biri olan ‘güven’ duygusu, mağdurlar için büyük bir tuzak oluşturdu. Ancak, dolandırıcılara karşı dikkatli olunmadıkça bu tür hikayelerin önlenmesi neredeyse imkânsız hale geliyor.
Dolandırıcının kadına, yurt dışında yaşadığı ve bazı finansal sıkıntılar içinde olduğu yalanıyla çeşitli bahanelerle para göndermesini sağladığı anlaşıldı. İlk başta küçük miktarlarla başlayan gönderimler, zamanla yükselebilir hale geldi. Yaşanan her paranın bir sonraki için "zorunlu" bir harcama olduğu inancı, kadını büyük bir kayba sürükledi. Yerel emniyet güçlerine yapılan ihbar sonrasında dolandırıcının yakalanması için çalışmalar başlasa da, geri alınan para miktarı şu an için sıfır. Hemen hemen her gün benzer durumlarla karşılaşan güvenlik güçleri, bu tarz dolandırıcılıkların artış göstermesi nedeniyle olaylara daha fazla odaklanmak zorunda kalıyor.
Dolandırıcılık olayı sonrası kurbanın yaşadığı travma da oldukça büyük. Evlilik hayalleri ve birlikte bir hayat kurma isteği suya düşen 45 yaşındaki kadın, emek vererek biriktirdiği parasıyla birlikte ruhsal olarak da yıkıma uğramış durumda. Böyle vakalarda sosyal medya kullanıcılarının başkalarıyla olan etkileşimlerine çok daha dikkatli yaklaşması gerektiği bir kez daha göz önüne serilmiş oldu. Güvenilir olduğunu düşündüğünüz biriyle, tanıdığınız biri bile olsa, mutlaka dikkatli olmak ve aşırı güven duygusuyla hareket etmemek önemli. Evlilik gibi hayatı değiştiren büyük kararlar alırken, özellikle sosyal medya üzerinden tanışılan kişilerle çok dikkatli olunması gerekliliği görülmektedir. Unutulmamalıdır ki, hayatta her şey göründüğü kadar masum olmayabiliyor.
Bu tür olayların artış göstermesi, toplumun sosyal medya kullanımı konusundaki bilinç düzeyinin yükseltilmesi gerekliliğini ortaya çıkıyor. Dolandırıcıların kurbanlarını nasıl bulduğu ve onları nasıl yönlendirdiği konusunda eğitimlerin verilmesi, mağdurların sayılarını azaltacak bir adım olabilir. Çevrenizde tanıdığınız kişilere de bu hikayeyi paylaşarak dikkatli olmaları adına bir uyarı iletebilir, benzer mağduriyetlerin önüne geçilmesine katkı sağlayabilirsiniz. Herkesin dikkatli olması şart; çünkü bu tür olaylar, yerel veya uluslararası boyutta herkesin başına gelebilir. Dolandırıcılık, sosyolojik bir sorun olarak karşımıza çıkıyor ve bu sorunun çözümü, bireylerin ve toplumun bilinçli bir şekilde hareket etmesine bağlıdır.
Muğla'da yaşanan bu vurgun, sosyal medyanın karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. İnsanların güven duygusunu kötüye kullanan dolandırıcıların, ne kadar tehlikeli olabileceğini kanıtlayan bir olay olarak tarihe geçecek. Sosyal medya platformlarının sağladığı bağlantılar, her ne kadar olumlu görünse de, bir o kadar da risk taşıdığı unutulmamalıdır. Bu tür olayların yaşanmaması için herkesin çok daha tedbirli olması ve şüpheli durumları ilgili mercilere bildirme konusunda daha istekli olması gereklidir.